içimin bayramlık halleri
>> 2 Ekim 2008 Perşembe
Bayram dediğin, bana hep bir numara büyük kırmızı rugan ayakkabıdır!… Giydiğimde bana göre, dünyayı ala boyayacaktı. Nar gibi kızıl ve çoğul yapacaktı düşlerimi…Dağılmam çoğalmak olacaktı…Her bir benden, bin ben çıkacaktı…Bir macun çubuğuna dolamıştım kendimi…Canım nasıl isterse o gün, o renkti elimde tuttuğum hayat.. “Yeşili bol olsun” diyordum…O gün her yer yeşildi... Ertesi gün, rengim değiştiğinde itirazsız boyuyordu macuncu amca ömrümü... Rengarenk hayaller kuruyordum bir çubukta… Ayağımda bir okka pamuk, hayata meydan okuyordum!…Gökkuşağı halt ederdi ancak yanımda… Bastığım yerden gelincik çıkacak sanırdım... Ama, bir numara büyüktü ayaklarıma hayat!.. Bastığım gelinciklerin öleceğini geç anladım... Daha doğrusu, gelincik ömrünün kısa olduğunu, onların seyirlik zamanlara misafir geldiğini, ayaklarım büyüyünce öğrendim…
Ağzımda akide şekeri gibi eriyecek bir ömür hayal etmiştim… Bitmesin diye çocuk diliyle hile yaptığım… Yutkunmayınca bitmez sanırdım... Dolayıp dururdum dilimin altında... O kadar geç anladım ki, dil altında değil, güzaltında bir hayatım olacağını…
Bir şey değişmedi!... Şimdi de hayat bir numara büyük geliyor. Hayat!... Doyasıya giyemediğim, arkasına pamuk tıkılmış bir ayakkabı aslında..… Belki de, sadece bu yüzden sevmiyorum bayramları... Tadı papucumda kalan suni bir sevinç!..
Hayat!...Ayağımdan çıkmasın diye çarpık yürüdüğüm, rengine bakmaktan taşı görmeyip düştüğüm… Dizelerim yara bere… Biraz kanlı yazıyorsam, anlayın!... çocukluktan kalma, kırmızıya meyilli harflerim…
Bayram demeyin bana!... Dağılıyorum!… Artık, benim için , çocukluğumu bıraktığım yapay el öpmelerdir bayramlar...
O bayramlardan kalma alışkanlık belki de? Hep bir numara büyük seçiyorum mutluluğu.., Bir tutam pamuk elimde...Sana biraz büyük "Kırmızı rugan bir ayakkabı kalbim!.."
Bu akşamsefalarının derdi ne ki günle?
Bildim bileli, konuşmazlar güneşle...
Gecelerimiz kalabalık...
Ot gibiyiz...
Hiç fesleğen kokmuyoruz artık...
Sevgilim, inan bana...
"Aşk" çok bukalemun bir kelime...
Kalbinle dokunmazsan, çıkmıyor aslı eline...
Ay bu gece kanamalı...
Ayhali olmuş diyorlar..dokunmamalı!...
9 yorum:
Hoş geldin aramıza, tayfamızın sayısı her gecen gün artıyor. Bayramlık şekerler gibi tatlar bırak bize.
bayram şekeri gibi olmuşsunuz siz burada yahu böyle ne güzel :))
Seni okumayı özlemişim Güzaltı... Yeniden karşılaşmak ne güzel. FULYA
KAPTAN'A NOT: Tayfalarınızla sevgili Kaptan, güzel bir denizde yüzüyorsunuz. Bir martı gibi arada gelip konuyorum geminize, kelimeleriniz kanatlarıma bulaşıyor. İyi ki varsınız...
sağol kız iyi ki varsın sen de...
Kaptanzade..Ahh Kaptan!..Bindirdin bir alamet denizine beni, sonumuz hayrola bakalım...Sahi burada gemiyi lafla yüzdürmeyi becerebilecekmiyiz?Herkese merhaba senin aracılığınla..hoşbuldum..
Aydan atlayan kedi..Dikkat et ayakların yanmasın kızz:))) Kalbi kalbimin kardeşi kadın..seni tekrar bulmakta çok güzel...ne vakittir yazılarının tadını ve seni özlemiştim..sevgilerimle
beenmaya...deli deliyi her yerde bulur...ruhu çıplaklarda denizlerde buluşurmuş(bunu ben uydurdum bak:)))Şeker kısmında tereddütteyim..bilirsin acı yazarım kuzu..sevgiyle
"Güz Hanım
Bende bir fotoğrafınız var/
Hınzırca gülüyorsunuz/
Ama değil/
Bir zırh gibi kuşansanız da neşeyi/
Bir çift kuş gibi çırpınıyor/
Ellerinizde hüzün/
Kendini eleverdi verecek kederiniz/
Acının annesi hüznün ablası/
Yalnızlığın sevgilisi
Yüzünüzün o yanıyla kadın/
Bu yanıyla çocuk/
Biraz kırmış kolunu kanadını/
Dizleriniz kanamış üstünüz kirli/
Elleriniz yara bere çizik içinde/
Birazdan silecek anneniz/
Yüzünüzdeki o hınzır gülümsemeyi/
Aşk içinde bir kadın kalacak geriye/
Evet,güz geldi Hüzün Hanım/
Kırmızı ayakkaplarınızı çıkartın artık"
Viya Böyle...ben ne şanslı kadınım..senin gibi bir adam dahil etmişim hayatıma..ellerin dert görmesin, aşk görsün daim...sevgilerimle
Yorum Gönder