56. sayfa ve ötesi.
>> 30 Kasım 2008 Pazar
Bu mim davasını anlamadım blogda. Hoş anlamam da gerekmiyor her hal boş ver. Ama Sevgili "Nily" de bir durumla karşılaştım: Yakınınızdaki bir kitabın 56. sayfasının 5. cümlesini yazın. Hey enteresan geldi bu bana. Ben Tom Robbins'in "Dur bir Mola Ver' ini okumaya çalışıyorum üç gündür. Ciddi bir caba içindeyim bu kitapla. Bazen çok severek bazense ya üf ben bu kitabı sevmedim diyerek okuyorum.339 sayfa ve ben üç günde 122. sayfaya ulaştım. İki saat gidiş iki saat geliş şirket git gel yolculuklarımda 4 saatim bu kitabın. Sonuç bu.
Derken Nily le beraber Aydan Atlayan Fulya kedisi de bu kervana katılmış ana bir de bizim Haşmet ay pardon Haşim de bu kervanda. Eh kambersiz düğün olmaz değil mi buyurun ben de katıldım okur yazar kervanına (Görende adam bir okur bir okur sorma gitsin der ha. Yahu arada verdiğin 20 yıllık arayı nasıl doldurursun sen ona yan salakoş. Ya bir dur ya. Tamam) Yakınımda hep kitaplar oldu benim. Kapağını açmayı hep ertelediğim. Hoş şimdilerde ne bulsam okur tadındayım o ayrı. Ama dostlar size bir 45 lik patlatayım ortaya yakınınızda olanları okuyun. Kitap, film, müzik ve insan hiç fark etmez sadece okuyun. Hey Faruğun şu dediği vardı ya hani Beykoz daki gecede ya ne güzeldi. Hey, Fatih Akın Arka pencere de şunu ne güzel demiş, Tom Robbins 56. sayfasında kelebeklerin ağaçlara meftunluğunu anlattığı satırlar….
Anılar, işte böyle oluşuyor. Önemlisi anlamalar, kabullenmeler ve önemlisi sevmeler.
Sağlıcakla kalın satırlarınızı unutmadan.