Deryaylak
>> 5 Ekim 2008 Pazar
Denize dururum seherin
El-pençe divan
İki masal bi hikaye okurum
Kuşlara
Daha balıklar uyanmadan
Hep zilzurna parasızlık
Bi çıkar yol sorarım martılardan
Tutup iki kadeh de denizden içsem
Bırakmaz hergele mavi
Yapışır yakamdan
Vardiya alır Cibali'de
Bir kehribar kız yarimdi
Kibritlerin çakmakların yaktığı
Kalem kalemdi parmakları
Çıkamıyor aklımdan
Bir gemi geçer Ümit Burnu'na
Basma bayrak ve it
Bir kara şilep ki
Bir karabatak gibi
Süzülüp geçen bu ümitsiz gemi
Ümit Burnu'na beni de götürmez mi
Yoruldum
Üsküdar'a tek kürek yaşamaktan
2 yorum:
Bazı akşamlar serhoş görürüm denizi..bilirim seninle sohbetten kalmadır!...kaç gece ağladığına şahitlik ettim kocaman denizin...lakin güz durumumdan şahitliğim geçersizmiş!...Gemi seni Ümit burnuna götürür mü bilmem..ama sen böyle yazarsan çok vatandaş hüzün burnunda rakı içer...
Canımın acıdığında varırım
"Sessizce ilişirim.
Ötesinde hergele mavi
bir martı kanadında toplanmış gün ışığı.
İçerim hafifce
Önce seni, sonra tüm dizeleri.
Bilemem ki
çaresizdir bazenlerim
derin bir nefes alır
öylece yürürüm."
Süreyya ağbi senin şiirlerini denizlere salmakla övünürüz.Dahasını hasretle bekliyoruz.
Yorum Gönder